Antimikrobik
rezistans, hastalık ve enfeksiyon nedeni olan mikroorganizmaların, bu
hastalıkları önleyici çeşitli ilaç ve tedavi yöntemlerine karşı
geliştirdikleri, kendilerini koruma ve nesillerini devam ettirme amaçlı
dirençtir. Bakteriler de bu tip mikroorganizmalar olarak kendilerini korumak
için bu tip bir direnç geliştirebilirler. Örneğin, bakterilere karşı kullanılan
en etkili savunma yöntemlerinden biri olan antibiyotiklere karşı bakteriler bir
çeşit direnç kazanırlar. Buna antibiyotik rezistansı denilmektedir.
Aşağıdaki
liste, bu şekilde direnç kazanmış bakterileri göstermektedir. Bu bakteriler
günümüzde insanlar için tehdit unsuru oluşturmaktadır.
Escherichia
coli (E. coli)
İlk
kez tanındığı yıl: 1895
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: İshâl, İdrar Yolu Enfeksiyonu, Menenjit
Antibiyotik
Direnci: Yüksek
Virülans:
Endişe Verici
Aslında
pek çok E. coli bakterisi insanlar
için zararsız ve sindirim sisteminde herhangi bir rahatsızlığa sebep olmadan
yaşayabilmektedir. Ancak bazı çeşitleri çok ciddi rahatsızlıklara neden olmakta;
menenjit ve enfeksiyonlara neden olduğu kadar besin zehirlenmelerinde de etkili
olabilmektedir. E. coli
bakterilerinin bazılarında antibiyotiklere karşı direnç geliştiği gözlenmiştir.
Bilinçsiz antibiyotik tüketiminin bu
bakterilerin dirençlerini artırabileceği ve hastalık yapma potansiyellerinin
yükselebileceği belirtilmektedir.
Acinetobacter
baumannii
İlk
kez tanındığı yıl: 1911
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Zatürree, Menenjit, İdrar Yolu Enfeksiyonu
Antibiyotik
Direnci: Yüksek
Virülans:
Endişe Verici
Bu
bakteri türü birçok antibiyotiğe karşı dirençli hâle geldi ve şu anda en zor
şartlarda dahi hayatta kalabilecek özelliklere sahip olduğu belirtiliyor. Bu
nedenle bağışıklık sistemi güçlü olmayan hastalarda bu bakterilerle mücadele
etmenin oldukça zor olduğu söyleniyor.
Staphylococcus
aureus (MRSA)
İlk
kez tanındığı yıl: 1884
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Nekrotizan fasiit (Et Yiyen Bakteri Hastalığı),
Antibiyotik
Direnci: Orta
Virülans:
Tehlikeli
Sıklıkla
MRSA olarak bilinen (metisilin direncine vurgu yapmak üzere) bu bakteri türü,
insanlar arasındaki fiziksel temasla çok kolay yayılabilir ve özellikle deride
ölümcül olabilen bazı hastalıklara neden olabilir. Sıklıkla penisilin türevi
antibiyotiklerle engellenmeye çalışıldığından 1960 yılına kadar hasta
örneklerindeki bakterilerin % 80 gibi bir miktarının antibiyotiklere direnç
kazandığı bilinmektedir. Bu yıldan itibaren bakterinin direncinin bir miktar
arttığı söylenmektedir.
Mycobacterium
tuberculosis
İlk
kez tanındığı yıl: 1882
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Verem (Tüberküloz)
Antibiyotik
Direnci: Orta
Virülans:
Ölümcül
Verem
hastalığı, yıllarca farklı isimlerle farklı dönemlerde anılmış, tarihte çok
önemli salgınlar sonucu ölümlere neden olmuş, yaklaşık 9000 bin yıl önce dahi
varlığı bilinen çok eski ve ölümcül bir hastalıktır. M.Ö 1300 yıllarında Mısır
kraliçesi Nefertiti’nin veremden öldüğüne inanılmaktadır. Hastalığın görülme
sıklığı genel olarak düşmekle birlikte, neden olan mikobakterinin antibiyotik
direncinin özellikle son 20 yılda arttığı düşünülmektedir.
Neisseria
gonorrhoeae
İlk
Kez Tanındığı Yıl: 1885
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Belsoğukluğu (Gonore)
Antibiyotik
Direnci: Orta
Virülans:
Endişe Verici
Belsoğukluğu,
cinsel temasla bulaşan ve hem kadınlarda hem erkeklerde üreme bölgelerinde
enfeksiyona neden olan tehlikeli bir hastalıktır. Bu hastalığa neden olan
bakterinin 50 yıl boyunca antibiyotiklere direnç kazanacak şekilde evrimleştiği
gösterilmiştir. Bu nedenle hastalığın tedavisinde çok kez farklı antibiyotikler
kullanılmıştır.
Klebsiella
pneumoniae
İlk
Kez Tanındığı Yıl: 1886
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Akciğer hastalıkları, Zatürree
Antibiyotik
Direnci: Orta
Virülans:
Endişe Verici
Bu
bakterinin birçok enfeksiyona neden olduğu ve antibiyotiklere karşı önemli bir
direnç kazandığı kanıtlanmıştır. Çoğunlukla orta yaşlı ve bağışıklık sistemi
güçlü olmayan erkek bireylerde tehlike yaratmakta ve oportünist özelliği ortaya
çıkmaktadır. Oportünist bakteriler, normal şartlarda hastalık etkeni olmadan,
yaşadığı konağın bağışıklık sistemi zayıfladığında farklı bölgelerde farklı
şekillerde hastalık meydana getirebilen bakterilerdir.
Pseudomonas
aeruginas
İlk
Kez Tanındığı Yıl: 1872
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Zatürree, Çeşitli Enfeksiyonlar
Antibiyotik
Direnci: Orta
Virülans:
Endişe Verici
Hızlı
mutasyona uğrayabilme yeteneği, farklı koşullara kolay uyum sağlayabilmesi ve
antibiyotik tedavilerine karşı sıklıkla direnç kazanması, bu bakteriyi önemli
kılmaktadır. Bu bakteri AIDS, Kanser ve sistik fibrozis gibi ölümcül
hastalıklara sahip bireylerde ciddi komplikasyonlara neden olmakta, bu nedenle “oportünist”
olarak nitelendirilmektedir. Bu bakteriyle mücadelenin zor olması, önümüzdeki
yıllarda hastalıklarla mücadele noktasında insanlık için önemli bir tehdit
unsuru oluşturmaktadır.
Clostridium
difficile
İlk
Kez Tanındığı Yıl: 1935
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: İshâl
Antibiyotik
Direnci: Düşük
Virülans:
Tehlikeli
“Süper
böcek” olarak adlandırılan bakterilerdendir. “Süper böcek” terimi, birden çok
dirençli gen taşıtan bakterileri tanımlamak için resmî olmayan bir şekilde
kullanılmaktadır. Bu bakteri, insan kolonunda çeşitli komplikasyonlara neden
olan ve ishâl yapan bakterilerdendir. Birçok kez ishâl salgınına neden olmuş ve
bu salgınlarda birçok kişi hayatını kaybetmiştir.
Streptococcus
pyogenes
İlk
Kez Tanındığı Yıl: 1884
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Boğaz Ağrısı, Deri Hastalıkları
Antibiyotik
Direnci: Düşük
Virülans:
Ölümcül
Bu
bakteri, diğer birçok bakteri gibi konağına herhangi bir zarar vermeden onunla
birlikte yaşayabilir. Ancak bazı çeşitli dünya genelinde yılda 700 milyondan
fazla enfeksiyona neden olmuştur. Bu enfeksiyonlar penisilinle kolaylıkla
önlenebilirken bazı bakteri çeşitlerinin penisiline direnç kazandığı ve ondan
etkilenmediği bazı vakalarda görülmüştür.
Burkholderia
cepacia
İlk
Kez Tanındığı Yıl: 1949
Neden
Olduğu Rahatsızlıklar: Zatürree
Antibiyotik
Direnci: Düşük
Virülans:
Endişe Verici
Bu
bakteri türü bazı durumlarda insanlarda oldukça tehlikeli olmaktadır.
Bakterinin bazı çeşitlerinde ekstrem koşullara karşı yüksek direnç
gözlenmiştir. Önceden akciğer hastalığı bulunanlarda çok daha tehlikeli
olabilen bu bakteriye karşı son yıllarda yeni tedavi yöntemleri geliştirilmektedir.
Kaynak: