Albüm: Güncel Tıbbi Haber & Araştırmalar
İlk denemeler yeni geliştirilen deneysel Ebola aşısının güvenli olduğunu gösteriyor!
İlk denemeler yeni geliştirilen deneysel Ebola aşısının güvenli olduğunu gösteriyor!
Son
zamanlarda dünyanın sağlık gündemini en çok meşgul eden konulardan biri
şüphesiz ki Ebola ve ona karşı geliştirilebilecek yöntemler. Ebola virüsünün
yayılmasını önlemek için geliştirilen bir DNA aşısı, Amerika’da ve Uganda’da test
edildi ve insanlarda güvenliği bir şekilde kullanılabileceği öngörülüyor. Bunun
yanı sıra Ebola’ya oldukça benzerlik gösteren Marburg virüsünün de benzer bir
DNA aşısıyla önlenebileceği, bu aşının da aynı şekilde güvenli olduğu
belirtiliyor.
Esasında
bu Faz 1 klinik çalışmalarının (aşının güvenilirliğini test etme) amacı aşıların
ne kadar etkili olduğunu göstermek değildi, fakat The Lancet’te yayımlanan yeni sonuçlar yerli Afrikalılarla
Amerikalıların immün sistemlerinin benzer şekilde uyarıldığını gösteriyor. Peki
bu ne anlama geliyor? Artık bu virüslere karşı geliştirilmiş aşılar dünya
üzerinde farklı bölgelerde kullanılma alanı bulabilecek. Önceki aşı
denemelerinde Afrikalı ve Amerikalı yerli popülasyonlarda benzer immün yanıtlar
alınamamış, özellikle Afrikalı yerlilerde istenilen sonuç elde edilememişti.
Yeni haberler ise sevindirici!
Amerikan
Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsünden Julia Ledgerwood:
“Bu Afrika popülasyonlarında deneysel Ebola
aşısına verilen bağışıklık yanıtı ile aşı güvenliğinin karşılaştırılabildiği
ilk çalışma. Bu durum özellikle
deneysel çalışmaları teşvik edici çünkü Ebola tehlikesiyle karşı karşıya olan
insanların çoğu Afrika’da yaşıyor.”
Geçtiğimiz
günlerde Dünya Sağlık Örgütü, 2013’ün sonlarında Gine’nin Gueckedou bölgesinde
başlayan Ebola salgınından ölenlerin sayısının bugüne kadar tüm dünya
genelinde 7693’e yükseldiğini duyurmuştu ve bu sayı günden güne artıyor.
Potansiyel tedavi yöntemleri salgın devam ettiği müddetçe hızlı bir şekilde
geliştirilirken, aşı geliştirilmesi daha zor olduğundan, yavaş şekilde
ilerlemekte.
Bu yeni test edilmiş aşılar, Ebola virüsünün
dış yüzeyinde veya Marburg virüsünün belirli bir suşunda var olan proteinlere etki
edebilmeyi sağlayacak DNA’lar içeriyor. (Bu iki virüs tipi de Filovirüs olarak
adlandırılan bir virüs ailesinin birer üyesi.) Böylece bu aşılar, immün sistemi
bu proteinlerle karşılaştığında onlara etki edebilecek bir hale getiriyor. Bu
aşıların, insan haricindeki diğer primatlarda başarılı olduğu, önceki deneysel
çalışmalarda gösterilmişti.
Ebola Virüsü
İnsanlar
üzerindeki ilk denemeler, Ugandalı yaşları 18 ile 50 arasında değişen 108 birey
üzerinde olmuştu. Bu denemelerde, 30 gönüllüye Ebola aşısı verilmiş, diğer 30
bireye Marburg aşısı verilmiş, diğer bir 30’a iki aşı birden verilmiş ve kalan
18 kişi üzerinde de plasebo denenmişti. Gönüllüler çalışmanın başında bir kez
aşılanmış, ardından 4 ve 8. saatlerde yeniden aşılanmışlardı. Aşıların
güvenilir olduğu saptanmış, sadece 1 Marburg aşısı enjekte edilmiş gönüllüde beyaz
kan hücrelerine bağlı bir yan etki gözlenmişti. Fakat bunun aşıya bağlı
olmadığı düşünülmüştü. Tüm bunların sonucunda aşıların, virüslerden korunmaya
yönelik bağışıklık sistemini uyarması beklendi. 4 hafta sonra üçüncü doz Ebola
aşısı verildi ve gönüllülerin yarısından fazlasında bu virüse karşı bir antikor
oluşumu gözlendi. Ayrıca, her iki virüse dair geliştirilen aşıları birlikte
vurulan gönüllülerde de aynı durum geçerli oldu. Bu sonuçla birlikte, Ebola ile
savaşabilecek antikorların üretimi gerçekleşmiş gibi görünüyordu. Ancak ileriki
dönemlerde bu virüse karşı geliştirilen immünolojik yanıt kayboldu ve aşılar
uzun ömürlü olmadı.
Önceden
elde edilmiş bu veriler, yeni geliştirilmiş ve eskisine göre çok daha güçlü
olan aşıların geliştirilmesine yardımcı oldu. Bu aşılar, Ebola ile savaşma
konusunda tüm dünyaya adeta umut dağıtıyor.
Kaynaklar:
1. ScienceAlert
2. ScienceDaily
4. The
Lancet